• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Alternatif ve Destekleyici İletişim Sistemleri

Alternatif ve Destekleyici İletişim Sistemleri

(Augmentative and Alternative Communication, AAC)

 

Alternatif iletişim sistemlerinin ne olduğunu yanıtlamadan önce iletişimin ne olduğunu sormalıyız.
Communicative Needs of Persons with Severe Disabilities iletişimi şu şekilde tanımlamaktadır.
 
‘İletişim bir kişinin ihtiyaçlarını, isteklerini, bilgisini bir başka kişiden alması ya da ona iletmesidir. İletişim isteğe bağlı ya da istek dışı olabilir, resmi ya da gayri resmi olabilir, dilbilimsel ya da olmayan formlarda oluşabilir, konuşma şeklinde olabilir veya diğer şekillerde oluşabilir.’
 
Burada ‘diğer şekiller’ olarak adlandırılan kısım direk olarak AAC yi ilgilendirmektedir ve ASHA tarafından şu şekilde tanımlanmaktadır.
 
‘Şiddetli iletişim problemi olan hastaların yetersizliklerini pratik uygulamada geçici ya da kalıcı olarak kompanse edebilecek girişimler oluşturulması’
 
ASHA’nın 1991 yayınına göre; AAC müdahaleleri çok amaçlı (multimodal) olmalı, bireyin konuşma, vokalizasyon, jestler ve mimikler gibi, tüm iletişim becerilerini karşılayabilmelidir.
AAC sistemi bireyin iletişimini artırmaya yönelik semboller, teknikler, stratejiler ve yardımları içeren bir grup komponentten oluşmaktadır.
 
Sistemin bu şekilde tanımlanması iletişim için birçok komponent ve modelin gerekliliğini de vurgulamaktadır.
 
Bu tanımda kullanılan  ‘sembol’,  klasik konseptlerin görsel, işitsel ve dokunsal olarak sunumu şeklinde ifade edilebilir.  Örneğin mimikler, fotoğraflar, manual işaret sistemleri, basılmış kelimeler, pictoideographs, nesneler, konuşma kelimeleri, Braille ( görme engellilerin kabartma alfabesi)  gibi.
Bu tanımlamaya göre mimiklerle iletişim kurmak ( mesela yüz ifadesi, bakış, vücut postürü, el-kol kullanımı gibi) AAC nin genel tanımı kapsamına girmektedir.  Bu demektir ki çok şiddetli mental retardasyon gibi iletişim problemlerinde bireyin iletişimini arttıracak mimikler ya da diğer doğal tekniklerle oluşturulan müdahaleler de AAC nin özel alanına girmektedir.
 
Tanımda kullanılan ‘aid’ terimi, mesajların alınmasında ve gönderilmesinde kullanılan fiziksel objeler ya da aletlerdir. İletişim kitabı, tahta, tablo, mekanik ya da elektronik aletler, bilgisayar gibi.
 
‘Strateji’ ise AAC nin komponentleri olan yardımlar, semboller ve tekniklerin iletişimi arttıracak şekilde efektif kullanılması anlamına gelmektedir.  Strateji kişini performansını arttıracak yönde geliştirilmelidir. Rol oynama, ipucu verme, bir kolej sınıfına kelime işlemleme programına katılma AAC de uygulana bazı stratejilerdendir.
 
Son olarak da ‘teknik’ mesaj gönderme methodu olarak tanımlanır. Doğal mimikler, işaret, doğrusal tarama, sıra sütun tarama, şifrelemek gibi.
 
Kimler AAC yi Kullanır?
 
AAC nin tipik bir kullanıcısı yoktur. AAC yi kullanan veya ihtiyaç duyan kişiler tüm yaş gruplarından, sosyoekonomik düzeylerden, farklı etnik gruplar ya da ırklardan geliyor olabilir. Hepsinin ortak noktası ise, sebebi ne olursa olsun konuşmak ya da yazmak için yardımcı araçlara ihtiyaç duymaları. ASHA AAC kullanıcı kitlesini şu şekilde tarif eder.
 
‘Ağır iletişim problemleri olan, jest mimikler ile ya da sözel veya yazı dili ile iletişimi kalıcı ya da geçici olarak kurmakta yetersizliği olan kişiler AAC den yarar görebilir. Bu kişilerin iletişim problemlerinin primer sebebi işitme yetersizlikleri değildir. Bazı kişiler çok az konuşmayı sağlayabilse de bu onların iletişimlerini sağlayabilmeleri açısından yetersiz kalabilmektedir. Birçok terim literatürde kullanılır; speechless, nonoral, nonvocal, nonverbal, aphonic.’
 
Yardımcı bir cihaz olmaksızın yazmayı veya konuşmayı engelleyen sebepler doğuştan ya da sonradan kazanılmış olabilir.
En sık görülen konjenital sebepler arasında mental retardasyon,  cerebral palsy, otizm, gelişimsel konuşma apraksisi sayılabilir.
En sık rastlanan edinilmiş problemler arasında ise, ALS ( Amyotrophic lateral sclerosis), MS  ( multple sclerosis), travmatik beyin hasarı, stroke ve spinal kord yaralanmaları sayılabilir.
Şiddetli iletişim problemi olan hastaların görülme sıklığı değişmektedir. Beukelman ve Ansel AAC gereksinimi olabilecek iletişim problemi yaşayan hasta grubunun %0.8-%1.2 arasında değiştiğini ifade etmişlerdir. Amerikada 15 yaşından büyük 2,521,000 Amerikalı konuşmalarının başkaları tarafından anlaşılmamasından şikayetçidir. (% 1.3) Ancak muhtemelen bu orana AAC ile ilişkisiz, şiddetli kekemelik ya da işitme problemine bağlı konuşamayan kişiler de dahildir.
15 yaşından küçük 529,000 Amerikalı çocukta ise şiddetli yetersizlik görülmektedir ancak bunun ne kadarında iletişim problemlerinin görüldüğü çok net değildir.
Amerikada ağır yazma problemleri yaşayan kişilerin insidansı bilinmemektedir.
ASHA’nın tahminlerine göre toplamda 2 milyon Amerikalı iletişim problemleri yaşamaktadır.
Kanada da ise 1980 lerin başlarında 200,000 çocuk ve yetişkinde konjenital, kazanılmış ve ilerleyici özür ve şiddetli konuşma ile yazma problemlerine rastlanmaktadır.
 
Şiddetli İletişim Problemine Sahip Olmak Nasıl Bir Şeydir?  
 
Konuşma ve yazma problemi olan kişilerin ilk elden anlattıkları deneyimler bize iletişim problemine sahip olmanın nasıl bir duygu olduğuna dair bir fikir verebilir.
 
Rick Creech, Cerebral Palsy:
 
‘Eğer konuşamamak nasıl bir şey merak ediyorsanız bir yolu var. Bir partiye gidi ama hiç konuşmayın. İsterseniz ellerinizi kullanabilirsiniz ama kalem ve kağıt kullanmayın. Kalem ve kağıt her zaman sessiz bir insan için el yerine geçemez. Ne yaşayacağınızı söyleyeyim; insanlar konuşacaklar, sizin etrafınızda, önünüzde arkanızda konuşacaklar ama sizinle konuşmayacaklar. Öyle dışlanacaksınız ki en sonunda kendinizi oradaki bir mobilya gibi hissedeceksiniz..’
 
 
 
İletişim becerilerinden yoksun bir kişinin hayatına ait sıradan olayları bile kontrol edememesinin dramatik etkisini  Sara Brothers şu şekilde aktarmış:
 
‘Hayatım boyunca patatesle beslenmenin nasıl bir şey olduğun biliyorum. Her şeyden önce patates günlük temel besin için iyi bir seçenektir, kolayca farklı şekillerde hazırlanabilir. Ben patatesten nefret ediyorum! Ama bunu benden başka kim biliyor? En sevdiğim renkler nane yeşili, limon sarısı ve pembe iken sürekli olarak maviler kırmızılar içinde giyinmek nasıl bir şeydir biliyorum. Gerçekten, hayal edebiliyor musunuz?’
 
Diğer yetersizlikleri olan yazarlar iletişim kurdukları kişilerin sorumluluk duygusu taşımaları ve özenli olmalarının önemini vurgulamışlardır. Christopher Nolan - ilk öykü ve şiir kitabında kendi deneyimlerini Joseph Meehan ismini verdiği karakter üzerinden aktarmış-onun mimikleri ile yaptığı konuşmayı anlamaya zaman ayıran herkese ve öğretmenlerine şükranlarını iletmiş:
 
‘Joseph’in öğretmenleri kafalarındaki sessiz çocuğun yüz ifadelerini, göz hareketlerini ve vücut dilini anlayabilmeye başladıklarında hayrete kapılmışlar. Şifreyi çözdüklerini anladıklarında öğretmen ve öğrenci kahkalara boğulmuş. Joseph o dakika karısındakinin Tanrı nın insan kılığındaki görünüşü olduğunu düşünmüş.’
 
Konjenital yetersizliğe sahip Creech and Nolan’ın deneyimleri daha sonradan edinilmiş özür gruplarından iraz daha farklılık gösteriyor:
 
‘Yürüyebilmek, koşabilmek, piyano çalabilmek, diğer insanlarla çok az bir eforla konuşabilmek ve herkesin yapabildiği şeyleri ben de yapmak istiyorum. Yapmak istiyorum ama yapmayı özlüyor değilim çünkü bunlar zaten şimdiye kadar hiç yapmadığım şeyler. Yani trafik kazası sonucu oluşan fiziksel limitasyonlarını kabul etmek zorunda kalan birinin yaşadığı travmayı yaşamıyorum ve bu beni artık engelli yapıyor.
 
Bu pasaj bize daha sonradan edinilmiş yetersizlikler ve iletişim kayıplarının doğuştan olanlara göre daha travmatik olabileceğini gösteriyor. Easton motor nöron hastalığı olan bir kişinin kendisi için ve ailesi için ne demek olduğunu şu şekilde tarif ediyor.
 
‘Hayatımız tepe takla oldu, hayal kırıklığı, öfke, kızgınlık, tükenme çok belirgin. Kimse en iyisinin ne olduğunu bilmiyor ve ailem kendisini çok çaresiz hissediyor. Sakin olabilmeyi deniyorum, elimde olan az bir iletişimle bile her gün ile mücadele etmeliyim. Eğer hayal kırıklığına dair sinyaller alırsam kendi kendime  hemen sakin olmalısın diyorum.’
 
Brian Pamplin, MS;
 
‘ Neden bize hasta dediklerini anlıyorum çünkü sabır insanların sahip olması gereken bir erdemdir ..’
 
aniden gelen konuşma kaybı elbette ki  kişi için çok daha yıkıcı olacaktır. Stroke ve trafik kazası sonucu konuşma yeteneklerini kaybeden kişiler bakın duygularını nasıl ifade ediyor:
 
‘Bir sabah uyandım ve o ben değildim. Sanki yatağımda başka biri vardı. Konuşmak bizim için en önemli şey. Bizi herhangi bir şeyden ayırıp insan yapan bir özellik.
Eğer konuşamıyorsanız bu çok sıkıcı ve hüsran yaratıyor ve kimse ne kadar kötü olduğunu anlamıyor. Eğer oturup düşünürseniz eskiden yapabildiğiniz onca şeyi ve artık yapamadığınızı, harap olacaksınız ve kimse daha fazla etrafınızda dolaşmak istemeyecek.
 
 İLETİŞİMİN/ETKİLEŞİMİN AMAÇLARI
 
ADİS Kullanan Kişinin Bakış Açısı
 Bir kişinin isteklerini ve ihtiyaçlarını ifade etmesinin amacı bir eylem ya da tepkiye bağımlı olarak dinleyicinin davranışını düzenlemektir. Burada mesajın içeriği önemlidir; kelimeler göreceli olarak tahmin edilebilir ve doğruluğu kritiktir.
 
Etkileşimin ikinci alanı olan bilgi transferi daha kompleks ve zordur çünkü burada amaç davranış düzenlemeden ziyade bilgi paylaşımına yöneliktir. Buna örnek olarak bir öğrencinin öğretmenine hafta sonunda ne yaptığını anlatması verilebilir ya da bir yetişkinin iş görüşmesi sırasında sorulara verdiği yanıtlar olabilir. Mesajın içeriği önemlidir.
 
İletişime bağlı sosyal yakınlık ihtiyaç ve isteklerin ifade edilmesinden ve  bilgi transferinden farklıdır. Bu tip iletişimde amaç ilişkilerin kurulmasına, sürdürülmesine ve geliştirilmesiyle ilgilidir. Bu yüzden mesajın içeriği etkileşimin kendisinden daha az önemlidir. Bazı mesajlar genellikle tahmin edilemez. Bu tip etkileşime örnek olarak bir öğrencinin sınıf arkadaşına şaka yapması, basketbol maçında bir grup öğrencinin takımlarını desteklemesi ya da bir kadının arkadaşı ölmüş bir arkadaşına dugularını ifade etmesi verilebilir.
 
Dördüncü etkileşim olan sosyal normların amacı inançlardan ortaya çıkan normlara uymaktır. Örnek olarak sosyal normlara uygun olarak bir çocuğun büyükannesine “teşekkür ederim” yada “lütfen” demesi.
 
ADİS alanındaki araştırmaların ve teknik gelişmelerin çoğu istek ve ihtiyaçların iletilmesi konusundaki stratejilere odaklanmışlardır. Kapsam ve bilgi trasferi daha az önemdedir. Kişinin etkileşimde bulunacağı partnerine bağlı olarak bir etkileşim türü bir diğerinden daha önemli olabilir. İki arkadaş öğle yemeğinde işyerlerindeki problemlerle ilgili konuşurken ya da bir grup insan partide yaz tatilleri ile ilgili konuşurlarken görünüşteki amaç bilgi alışverişidir; fakat bu gerçekten onların temel gündemleri midir? Burada etkileşimin içeriği gerçekten  kişilerin mesajla ilgili hissettiklerinden daha mı önemlidir?  ,
 
Bazı durumlarda tekli etkileşimde çok amaç olabilir. ADİS’in araya girdiği durumlarda ADİS ekibinde yer alan kişiler ADİS kullanan her kişi için bu amaçları tanımlamalıdırlar ve bunlara uygun sistemleri sağlamalıdırlar. İletişim sistemine yönelik bir şüphe destekleyici sistemi başarısız kılabilir. Çünkü bazı kişiler çok iyi iletişim sistemine sahip olabilirler fakat o sistemi kullanmayı reddedebilirler. Buna neden olan ise iletişim eksikliği ile kullanıcı ve sistem uzmanı arasındaki uyuşmazlıktır. Örnek olarak bazı ADİS kullanan kişiler düşük teknolojili sistemleri kullanmayı tercih etmektedirler; buna neden olarak da sürekli etkileşimi göstermektedirler. Düşük teknolojili ürünlere alfabe tahtaları örnek verilebilir. İnsanlar genelde eğer kendilerine yardım edecek birileri varsa makine benzeri teknolojiler kullanmayı istemiyorlar. Eğer bir kişi destekleyici sistem kullanıyorsa sosyal yakınlıkta bulunmak istiyor.
 
İletişim Partnerinin Bakış Açısı
 
ADİS kullanan kişi iletmek istediği mesajları daha önce bahsedilen 4 iletişim kategorisine, kişinin özel ilgi alanlarına, içinde bulunduğu şartlara ve yeteneklerine göre en efektif ve etkili biçimde iletmelidir. Light (1988) ve Light ve Binger (1997) yeterli iletişim için şunların yapılması gerektiğini söylemektedirler:
 
1)      İletişim partnerine kendisini olumlu bir şekilde tanıtmak
2)      İlgilerini göstermek ve diğerleriyle olan etkileşimini çizmek
3)      Aktif bir şekilde katılmak
4)      Kendi iletişim partnerine karşı yanıt verici olmalıdır. Örneğin konuyla ilgili yorumlar yapmak, uygun sorular sormak ve
5)      Örneğin kişi partnerinin kolay iletişime geçmesi için bir giriş sistemi kullanabilir. Şöyle bir giriş olabilir: “benim adım ..... ben bu makineyi iletişime geçmek için kullanıyorum. Ben ne söylemek istersem onun resmine dokunarak iletişime geçiyorum.”
 
Her ADİS sistemi şunları içermelidir:
           
1)      Sistem dinleyici ile ilgili iletişim yeterliği için kritik becerileri tanımlamalıdır.
2)      Yüksek dereceli iletişim yeterliğini destekler olmalıdır.